Makaleler

Makaleler

Yazan: | 2022-06-18

ADLİ KONTROL KARARI

Adli kontrol tedbiri 5271 sayılı C.M.K’nın 109 ve 115. maddeleri arasında düzenlenmiş bir koruma tedbiridir. Bu maddeler arasında adli kontrol tedbirinin tanımı açıkça verilmemiş olsa da ilgili madde hükümlerine göre şu şekilde tanımlamak mümkündür: Adli kontrol, kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin bulunması ve şüpheli sanığın kaçması, saklanması veya kaçacak şüphesini uyandıran somut olguların varlığı halinde veya Şüpheli/Sanığın davranışları delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme şüphesinin bulunması veya tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunulması ihtimali mevcut olduğu durumlarda yetkili mercilerin alacağı bir kararla, Şüpheli/Sanığın kanunda öngörülen bir veya birden fazla yükümlülüğe tabi tutulmasını içeren tedbirlerdir. Esasen adli kontrol tedbiri tutuklamaya alternatif bir tedbirdir diyebiliriz. Uygulamada tutuklamayı tamamlayan, onun devamı niteliğinde, hatta bazı yükümlülükler açısından tutuklamadan daha ağır sonuçlara neden olan bir yaptırımdır.

Yukarıda da belirttiğimiz üzere adli kontrol kararı bir koruma tedbiridir. Diğer koruma tedbirleri gibi adli kontrol tedbiri de araç niteliğindedir ve geçicidir. Amacın sağlanmasıyla adli kontrol tedbiri de son bulur.

Yazan: | 2022-03-22

İNANÇ SÖZLEŞMELERİNDEN ORTAYA ÇIKAN TAPU İPTAL VE TESCİL DAVALARI

İnanç sözleşmesi(inançlı işlem sözleşmesi), inananla inanılan arasında gerçekleşen, onların hem haklarını hem de borçlarını ele alan, inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme koşullarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir. İnanç sözleşmeleri alacak ve mülkiyetin devrinin hukukî sebeplerini oluşturan bağımsız akitlerdir.  Öyle ki, bu sözleşmeler inananın kendi lehine teminat oluşturmak üzere kendine ait bir mal veya hakkını, inanılan kişiye devretmesi ve bu kişinin de ilgili koşullara uygun olarak inanca konu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğindeyse öngörülen yolla inanana iadesini içerir.

İnanç sözleşmeleri, yazılı delille kanıtlanabilirler. Bu yazılı deliller, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olabileceği gibi, böyle bir delil bulunmasa da, taraflar arasındaki uyuşmazlığın tümünü kanıtlamaya yeterli sayılmamakla yazılı delil başlangıcı niteliğinde bir belge varsa inanç sözleşmesi “tanık” dahil her türlü delille ispat edilebilir. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa inanç sözleşmesinin ikrar ve yemin gibi kesin delillerle de ispat edilmesi mümkündür.

 

 

Yazan: | 2022-03-04

NFT’ler ve Fikri Mülkiyet

Bu makale NFT'lerin internet ortamındaki satışları giderek artmakta olan dünyamızda NFT’lerin bağlı oldukları sanat eserlerini alırken ve satarken ortaya çıkması muhtemel sorunları ele almaktadır.

NFT ‘lerin Çalışma Prensibi

Öncelikle bir NFT’nin nasıl çalıştığından bahsedelim.

Bir NFT, blok zincirinde işlenen türünün tek örneği(unique) bir kripto tokendir. Token var olan bir blokzincirde bulunan tek bir birim değer iken, blok zinciri her bir NFT'nin sahipliğini ve işlem geçmişini izleyen merkezi olmayan bir defterdir. NFT'ler ile Bitcoin gibi standart kripto para birimleri arasındaki temel fark, değiştirilebilirlik unsurudur. Her bitcoin ya da ethereum kendi türü içinde aynı değere ve uygulama alanına sahip olduğundan, bir dijital cüzdandaki bir ethereum ya da bitcoin, başka bir ethereum ya da bitcoin ile değiştirilebilir veya özgü para biriminde takas edilebilir. Ancak kripto para birimlerinin aksine NFT’ler birbirleriyle takas edilemezler, çünkü her NFT benzersiz bir dijital ögeyi (sanat eseri ya da herhangi dijital öge) temsil ettiğinden, parçalanamadığından ve aynısından bir tane daha olması mümkün olmadığından kripto para birimlerinin aksine her biri bir diğerinden tamamen farklıdır.
 

Yazan: | 2022-02-01

ÇALIŞMA İZNİ

 Yabancı çalışma izni, Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından düzenlenen ve geçerli olduğu süre içinde yabancıya Türkiye’de ikamet etme ve çalışma hakkı veren bir izin türüdür. Yabancıların Türkiye’de bulunan bir işte hukuka uygun olarak çalışabilmeleri, Çalışma ve Sosyal Güvelik Bakanlığı ya da Türkiye temsilcilikleri tarafından çalışma ve ikamet hakkı içeren izin belgesinin verilmesi ile mümkündür. Aksi takdirde Yabancı çalışma izni olmaksızın yabancı işçi çalıştırmak hukukumuzda suç olarak kabul edilmekte ve Bakanlık tarafından yapılan denetlemelerde bu hukuksuzluğun tespiti halinde, yabancı sınır dışı edilmekte ve işverene bazı yaptırımlar uygulanmaktadır. Yabancılara tanınan çalışma izni, 4817 Sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun’da düzenlenmiştir. Bu kanuna göre, Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe, yabancıların Türkiye’de bağımlı veya bağımsız çalışmaya başlamadan önce izin almaları gerekmektedir.